İSO, Sanayi 4.0 için Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ile iş birliği istiyor

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, 4. Sanayi Devrimi ile yaygınlaşan akıllı fabrikalarda çok işlevli robotların yükleme ve boşaltma dahil pek çok alanda kullanıldığına dikkat çekerek “Türkiye’nin bu yarıştan geri kalmaması bir zorunluluk. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ile sanayimizin teknolojik gelişimi adına pek çok projede iş birliği yapmak arzusundayız” dedi.

Sanayi 4.0 için gerekli nitelikli işgücü yetiştirilmeli

Büyük hedeflere sahip, genç ve dinamik nüfusuyla büyük potansiyeli olan Türkiye için bu yarıştan geri kalmamanın adeta bir zorunluluk olduğunu dile getiren Bahçıvan “Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, Türk sanayisinin dijital dönüşümünü kolaylaştırmanın yanı sıra bu dönüşüme yönelik iş gücünün temin edilmesi için eğitim görevini de üstlenmiş durumda. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ile İstanbul Sanayi Odası arasında sanayimizin teknolojik gelişimi adına pek çok projede iş birliği yapmak arzusundayız” diye konuştu.

4.Sanayi Devrimi ile işgücü açısından da yepyeni bir anlayışın şekillendiğini vurgulayan Bahçıvan, “Özellikle nitelikli işgücü tanımı güncel gelişmeler eşliğinde değişiyor. Ülkemizde eğitim süresi ortalama 6,5 yıl olarak hesaplanıyor. Bu tablo karşısında, 4. Sanayi Devriminin ihtiyaç duyduğu kalifiye işgücünü oluşturmak maalesef mümkün görünmüyor. Şu çok açık ve net: Sanayi 4.0’ın gerektirdiği teknolojiyi kullanacak nitelikli işgücünü yetiştiremezsek; üretkenlik ve yenilik konusunda gelişme sağlayamayız” dedi.

AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı gelecekte de sürecek

Konuşmasında son dönemde Hollanda ve Almanya gibi bazı Avrupa ülkelerinde Türkiye aleyhine haksız ve olumsuz bir tavrın sergilendiğini gördüklerinin altını çizen Bahçıvan, Avrupalı muhatapları sağduyulu bir yaklaşıma davet ederek şunları söyledi: “Maalesef, bu ülkelerdeki bazı siyasetçilerin ve bazı yayın kuruluşlarının, ülkemizi ve insanlarımızı ötekileştiren, Avrupa’da yaşayan yaklaşık beş milyon soydaşımızı eşit görmeyen bir dil kullandığına tanık olduk. Böyle bir yaklaşımı asla kabul etmiyoruz. Söz konusu olumsuz tavrın ardında Avrupa’da son dönemlerde yükselen ve daha önce bu mecliste dile getirdiğimiz popülizm dalgası yatıyor. Birçok Avrupa ülkesi için 2017 seçim yılı. Avrupalı dostlarımız, kendi iç politik çıkarları uğruna Türkiye’yi istismar ettikçe, telafisi çok zor olacak kırılganlıklar yaşayacağız. AB üyesi ülkelerle olan ticari ve ekonomik ilişkilerimiz, yüksek hacme sahiptir ve bütün taraflar bu ilişkilerden kazanç sağlamaktadır. AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı dün olduğu gibi bugün de çok fazladır, gelecekte de öyle olacaktır. Bazı AB ülkeleriyle ilişkilerimizin sorunsuz sürdürülmesi noktasında, muhataplarımızın sağduyulu, soğukkanlı ve empati kuran bir yaklaşım içinde olması gerekiyor.”

Login

Welcome! Login in to your account

Remember me Lost your password?

Lost Password