Türkiye’nin ilk siber orudusu hazır

Siber Yıldız Ödül Töreninde konuşan BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, üzerlerindeki ağır vazifenin farkında olduklarını belirterek “Bu vazife, siber alandaki gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirmek, desteklemek, konumlandırmak ve bu işin bir parçası haline getirmektir.” dedi

SİBER MÜCADELEDE YARINDAN ÇOK DAHA İYİ VE GÜÇLÜ OLMALIYIZ

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Siber Yıldız Ödül Töreninde yaptığı konuşmada geleneksel savaş, terör eylemleri, karşı istihbarat faaliyetlerinin artık siber dünyanın kurallarına göre gerçekleştiğine dikkati çekerek, bu nedenle birçok ülkenin, özel siber ordular kurduğunu bildirdi.

Bu kadar önemli ve kıymetli bir coğrafyada var oldukça, güçlü olmak zorundayız. Biz güçlü oldukça bizimle rekabet etmek isteyenler, bize müdahale etmek isteyenler, bizi zayıf düşürmek isteyenler hep olacak. Onu da unutmadan dünden iyiyiz, yarın bugünden daha iyi olmak zorundayız. Siber olaylarla mücadelede de dünden çok iyiyiz, yarından çok daha iyi ve güçlü olmak zorundayız.” değerlendirmesinde bulundu.

SİBER GÜVENLİKTE PARADİGMA DEĞİŞİMİNE İHTİYAÇ VAR

BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, gündelik hayatımızın giderek siber dünya ile iç içe geçtiğini ve bu durumun siber güvenlik risklerini daha da önemli hale getirdiğini, tüm bu gelişmelerin siber güvenlikte bir paradigma değişimine ihtiyaç doğurduğunu belirterek şu maddeleri sıraladı:

“-Reaktif önlemler yerine artık önleyici koruma imkanları geliştirilmek zorunda. Maliyeti çok yüksek olan siber saldırıları tıpkı önleyici hekimlik uygulamasında olduğu gibi basit ve düşük maliyetli önlemlerle engellemek mümkün.

-Sistemlere yapılan erişimleri kontrol etmenin yanında güvenliği sağlamak için daha makro bir bakışla; iletişim altyapısında ve ağ seviyesinde kontrollere ihtiyaç var.

-Siber tehditler sadece ülke sınırları içinde kalmıyor. Siber güvenlik, coğrafyadan bağımsız ve uluslararası niteliği olan bir konu. İkili ve çok taraflı işbirliği imkanlarının kullanılması gerekiyor.

-Altyapı ve uygulamaların güvenlik zafiyetlerini gizlemek yerine kullanıcıları bu açıklıklar hakkında bilgilendirmek ve alternatifler arasında yetersiz olanların tercih edilmemesini sağlamak zorundayız.”

SİBER GÜVENLİK ALANINDA ÇÖZÜM ÜRETEN HERKESE KAPIMIZ AÇIK

Siber güvenlik çalışmalarının gündelik önlemlerle ve operasyonlarla ele alınamayacak kadar dinamik bir alan olduğunun, bu alanda hem uzun vadeli planlamalar hem de gündelik operasyonları bir arada yürütmenin zorunluluk olduğunun altını çizen Sayan, “Kamu-özel sektör işbirliği içinde teknolojiyi, güncel tehditleri ve önlemleri hep birlikte değerlendirerek hızlı reaksiyon almak durumundayız. Bu anlamda haberleşme sektörünün düzenleyici kurumu olarak biz (BTK) teknoloji sektörünün lokomotifi olan operatörlerimiz ile en yakın şekilde çalışıyoruz. Siber güvenlik alanında da çözüm üreten, proje üreten tüm paydaşlara kapımız açık. En üst düzey iletişimi sağlayarak zamana ayak uydurmak ve hatta ötesine geçmek zorunda olduğumuzun altını çizmek istiyorum. Eğer siber alanda, en zayıf halka kadar güçlüysek, hep birlikte güçlenmemiz gerekiyor demektir.” ifadelerini kullandı.

NESNELERİN İNTERNETİ GELECEĞİN EN ÖNEMLİ KONUSU

Nesnelerin internetinin önümüzdeki süreçte, büyük veri ve yapay zeka gibi üzerinde en çok durulacak konuların başında geleceğini belirten Sayan şunları söyledi: “Günümüzde, çoğunluğu tüketici tarafından kullanılan cihazlar olan Nesnelerin İnterneti, hayatı kolaylaştırması, sanayiye yön vermesi, siber tehdit unsuru olması gibi birçok yönden bizim de en çok üzerinde durduğumuz konulardan biridir. Artık her eşya, kendisi için atanmış işlevleri olan bir bilgisayar haline gelmektedir. Sorun, kendisi için atanmış işlevinin dışında işlev yapması ya da etkileşimlere girmesidir. Geçtiğimiz Ekim ayında ABD’de nesnelerin Mirai “botnet”ine dahil edilerek siber saldırı amacıyla kullanıldığını hep beraber gördük ve yaşadık. Bu saldırı interneti tüm dünyada büyük oranda etkiledi. Ekonomik ve sosyal kayıplara neden oldu. Bu açıdan kameralar, buzdolapları, arabalar, akıllı TV’ler, tıbbi araçlar gibi her biri bilgisayar özelliğine sahip cihazların, saldırıya uğrayarak, saldırgan hale gelme potansiyeli taşıdığını bilmemiz gerekiyor.

Bu noktada; ülkemizin önde gelen ve gelecek vaat eden uzmanlarına altını çizerek ifade etmek istiyorum ki; bizim vizyonumuz sadece bilinen açıklıkları tespit etmek ve kapatmakla sınırlı olamaz arkadaşlar. Gençlerimizin kendine güvenmesi, cüret etmesi gerekiyor. Bu doğrultuda hep birlikte; zafiyetleri, açıklıkları ve “exploit”leri başkalarından önce tespit etmek ve gerekli önlemleri almak için çalışmak durumundayız. Bunun yanında, gerçek hayatta suç olan etik olmayan her şeyin siber ortamda da geçerli olduğunu unutmamak gerekiyor. Bizler, kendimize, kültürümüze yakışır biçimde siber ortamda da “etik” çerçevesinde hareket etmek durumundayız.”

SİBER GÜVENLİK 4 ANA PROGRAM DAHİLİNDE YÜRÜYOR

Ülkemizin Siber Güvenliğinin sağlanmasında gündelik tedbirler yerine çalışmaları belirli program ve süreçler dahilinde yürütmek durumunda olduklarını ifade eden Sayan, bu anlamda 4 ana program dahilinde yürüttükleri faaliyetleri şöyle sıraladı:

“1-Kapasite İnşası Programını (İK ve Eğitim),

2-Hızlı tespit – erken müdahale programını (teknolojik önlemler),

3-Siber tehdit istihbaratı edinimi ve paylaşımı programını ve (işbirliği ve iletişim),

4-Kritik altyapıların ve verilerin korunması programını kapsamaktadır.

Siber kapasite inşasının iki bileşeninden birincisi kurumumuz bünyesinde, USOM’daki üst düzey siber güvenlik uzman sayısının artırılması ikincisi ise ise kritik kurum ve kuruluşlar başka olmak üzere sektörel ve kurumsal Siber Olaylara Müdahale Ekiplerinin (SOME’ler) insan kaynağının sayı ve nitelik olarak geliştirilmesidir.”

SİBER YILDIZ “BAYRAĞI YAKALA” YARIŞMASI YOĞUN İLGİ GÖRDÜ

Teknolojiye yatkınlığı üst düzeyde bulunan gençlerimizdeki potansiyeli açığa çıkararak uzman ihtiyacını karşılamayı hedeflediklerini belirten Sayan, “Bu nedenle mezuniyet şartı aranmaksızın teknoloji ve siber güvenlik alanında ülkemizin siber savunmasına sanal ortamda destek verecek ve bu alanda eğitim ve kamp gibi etkinliklere “ben de varım” diyen vatansever gençlerimize bir çağrıda bulunduk. Bu çağrımıza çok üst seviyede ve yoğun bir başvuru oldu ve başvuru sayısı 27 bini geçti. Sadece Türkiye’den değil dünyanın dört bir yanındaki vatandaşlarımızdan, adeta 7’den 70’e birçok kesimden talepler aldık. Bu başvurular sonrası düzenlemiş olduğumuz Siber Yıldız “bayrağı yakala” yarışmasında da yoğun bir ilgili ile karşılaştık.” dedi.

BTK’DAN GENÇLERE SİBER ALANDA TAM DESTEK

“Biz burada artık görevimizin ve üzerimize aldığımız ağır vazifenin farkındayız.” diyen Sayan sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu vazife, siber alandaki gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirmek, desteklemek, konumlandırmak ve bu işin bir parçası haline getirmektir. Bu doğrultuda, yarışmamıza katılan, dereceye giren ve başarı gösteren arkadaşlarımızla ilgili mülakatlarımıza başladığımızı ve bu arkadaşlardan halihazırda işe başlattıklarımızın da olduğunun müjdesini vermek istiyorum. Bu vesile ile benzer nitelikte yarışmalarımızın devam edeceğini ve gençlerimizin siber güvenlik alanına olan ilgisini her daim diri tutma gayreti içinde olduğumuzun da altını çizmek istiyorum.”

Törende vatan savunmasında “Evet! Ben de Varım” diyen Siber Yıldız yarışmasının kazanan ilk 15 gruba ödüllerini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ve BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan ve protokol üyeleri verdi. Ödül töreninin ardından çekilen toplu fotoğraf ile program son buldu

Login

Welcome! Login in to your account

Remember me Lost your password?

Lost Password